![]() |
![]() |
![]() | #1 |
Forum Üyesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Felsefede süregelen tartışmalardan biri, eğer seçimlerimiz herhangi bir gerekçeye dayanıyorsa hala özgür iradeye sahip olduğumuzun iddia edilip edilemeyeceğidir. Johns Hopkins Üniversitesi'nden felsefeci Hilary Bok birçok, hatta çoğu modern filozofun seçme özgürlüğünün olanaklı olduğuna, ancak elbette sinirsel süreçlerin dürtüler ve eylemlere yol açtığına inandıklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor: Seçimlerimizin, beyinde meydana gelen herhangi bir olay da dahil olmak üzere, birer öncül nedeni olabileceği olgusu, sinirbilimciler bunun nasıl olduğu konusundaki ayrıntıları ortaya çıkarmaya başlamadan çok önce bizlerin aklına zaten gelmişti. Özgürlük illa ki makineyi içeriden idare eden bir hayaleti gerektirmiyor; sinirsel devrelerimizin bize seçenekleri değerlendirme ve doğru olanı seçme yetisi verdiği gösterilebilirse hala özgür irademiz olduğundan söz edilebilir. Bu deneyler oldukça ilginç ancak özgür irade konusunda henüz can alıcı bir şeyler ortaya koyabildikleri konusunda ikna olmuş değilim. Hilary Bok bu deneylerin asıl öneminin insan davranışı üzerine bazı öngörüler ortaya koymaya başlamış olmaları olduğunu ekliyor. Bu, zamanla çeşitli terapilere de yol açabilir ancak o zamana dek yalnızca bu öngörüler bile bir işe elbette yarayacaktır. Irvine'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde sinirbilimci olarak çalışan ve kendi fMRI taramasının bilinen psikopatlara benzer özellikler taşıdığını farkeden James Fallon'ın durumunu ele alalım (Fallon'ın fMRI taraması öz-denetim ve empati ile ilgili beyin bölgelerinde düşük faaliyet olduğunu göstermiş). Fallon, oyunlarda küçük torunlarını yenmeyi istemek gibi gündelik durumlarda kararlarını değiştirebilmek için nasıl bilinçli bir çaba gösterdiğini anlatıyor. Hilary Bok şöyle sürdürüyor konuşmasını: İradenin özgürlüğü denince gerekli olan şeylerden biri kendi eylemlerimizi denetleyebilecek bir yetiye sahip olmamızdır. Eğer bir psikopat kendi narsisizmini yenmek için yine bu narsisizmi kullanmaya karar verirse, bunda başarılı olabileceğini keşfetmek benim için oldukça önemli olurdu. San Diego'daki Kaliforniya Üniversitesi'nden felsefeci Patricia Churchland sinirbilimin eski felsefi sorulara ışık tutabileceğini düşünüyor ve henüz erken aşamalarında olmasına rağmen Kreiman'ın çalışmalarının bu yöndeki anlayışa katkıda bulunduğunu söylüyor. Churchland bu ve benzeri deneylerin kararların değiştirilip değiştirilemeyeceği, dürtülerin denetim altında tutulup tutulamayacağı konularına ışık tutabileceğine ve neden bazı insanların beyinlerine aldıkları hasar sonrasında dürtülerini kontrol etmekte güçlük çektiklerini açıklamakta yardımcı olabileceğine inanıyor ve şunları ekliyor: Tüm Reklamları Kapat Agora Bilim Pazarı ULTRA SERİSİ 8.SINIF FEN BİLİMLERİ DENEME KİTABI (45 FÖY) ₺530.00 ULTRA SERİSİ 8.SINIF FEN BİLİMLERİ DENEME KİTABI (45 FÖY) Öz denetim tamamen gerçek bir beyin olgusu. Öz denetimin özgür seçim yapmada anahtar bir bileşen olduğu kabul edildiğinde gerçekten de özgür seçim yetimiz var denilebilir. Toparlanan bir dizi veriden, eylemlerinden vazgeçebilen ya da tatmin olmayı erteleyebilen kişilerle bu yetileri kısıtlı kişiler arasında önemli sinirsel farklılıklar olduğu açıklıkla ortaya çıkıyor. Kreiman da karar verme devrelerini çözümlemenin pratikteki yüksek potansiyelinin farkında; ancak çalışmalarının ne şekilde yeni ilaçlara ya da tedavilere yol açabileceği yönündeki sorularımı yanıtlamaktan kaçınıyor. Kreiman: Bilimsel yönden temel soru istemli kararların hangi mekanizmalarca alındığı: nerede, ne zaman ve nasıl işleme konuldukları. Bu orkestrasyonun nasıl işlediğini daha belirgin olarak ortaya çıkarma serüveninde Kreiman'ın yeni bir yoldaşı var. MIT'de sinirbilimci olarak çalışan ve beyin devrelerini incelemede yeni gereçler geliştirmiş olan Ed Boyden. Diğer çalışmalarının yanında Boyden farelerde çok daha fazla yoğunlukta yerleştirilmiş duyargalarla deneyler yapıyor ve bu duyargalarla aynı anda 100 misli daha fazla nöronu kaydetmek mümkün ("Neuroscience’s New Toolbox" ve "Eavesdropping on Neurons" makalelerine bakınız). Bu teknoloji bilim insanlarının bir ''dürtü'' nöronunun tetiklenmesinde rol alan birçok nöronu tanımlamalarına olanak sağlayabilecek. Kreiman bu sonucun kendi projesi ve daha birçok proje için oldukça büyük bir dönüm noktası olacağını söylüyor. Dünyanın dört bir yanında beynin sinirsel haritasını çıkarmaya çalışan projeler bundan özellikle yarar sağlayacaklar.
__________________ Her İnsan Kendisinin Tanrısıdır. |
![]() |
Konuyu yanıtla |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
Forum | Bilgilendirme | Sosyal Medya |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd. Bu Forum Lisanslı Vbulletin Ürünü Kullanmaktadır. | Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. Web sitemiz hiçbir yasal sorumluluk kabul etmemektedir. Illegal herhangi bir faaliyet görülmesi durumunda Yöneticilere adresine mail atıldığı taktirde mesaj, konu ya da resim en fazla 24 saat içerisinde silinecektir. | BeSte |